

İSLAMİYET VE TÜRKLER
Yunus Emre
Yunus Emre, Türk milletinin tarih boyunca yetiştirdiği en büyük şairlerden, düşünürlerden ve mutasavvıflardan biridir. Onun hayatı hakkında çok ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Kaynaklarda, Yunus Emre’nin 1240 yılı dolaylarında dünyaya geldiği belirtilmektedir. Yunus Emre, büyük bir gönül insanı olan Tapduk Emre’nin manevi eğitiminden geçmiştir.
Yunus Emre, şiirlerinde halkın anlayacağı sade bir Türkçe kullanmıştır. Bu yönüyle onun, Türk dilinin korunmasına ve gelişmesine çok önemli katkısı olmuştur. Onun, insanların iç dünyasına hitap eden, onları derinden etkileyen bir üslubu vardır. Yunus Emre’nin az sözle çok mana ifade eden etkileyici şiirleri, asırlardır beğeniyle okunmaktadır.
Yunus Emre şiirlerinde dinî, ahlaki ve insani değerleri sıklıkla işler. İnsanları Allah’ı (c.c.) sevmeye, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yolundan gitmeye, dinî emir ve yasaklara uymaya, güzel ahlaklı olmaya, tüm canlılara merhametle yaklaşmaya yönlendirir. İnsanların barış içinde, kardeşçe yaşaması gerektiğini belirten Yunus Emre, toplumda ayrılığa yol açacak söz ve davranışlardan kaçınılmasını ister. İnsanlar arasında ırk, renk, din, dil ayrımı gözetilmemesini öğütler; başkalarına kin ve düşmanlık beslemenin yanlış olduğunu belirtir. Bu konuyla ilgili olarak bir şiirinde şöyle der: “ Adımız miskindir bizim, düşmanımız kindir bizim. Biz kimseye kin tutmazuz, kamu âlem yârdır bize.

